Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | umulmadık şey | surprise i. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | umulmadık şey | a bolt from the blue i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | umulmadık anda olan şey | premature i. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | umulmadık bir şekilde (bir şey) keşfetmek | strike on (something) f. |
Öbek Fiiller | umulmadık şekilde (bir şey) bulmak | fall on (someone or something) f. |
Öbek Fiiller | umulmadık şekilde (bir şey) bulmak | fall onto (someone or something) f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | asla umulmadık bir şey yapmak | do the unthinkable f. |